MULTİMETİA
google bu
23 Temmuz 2023 Pazar
20 Temmuz 2023 Perşembe
Oppenheimer (film) 2023
Oppenheimer, Christopher Nolan tarafından yazılan ve
yönetilen yakında çıkacak bir Amerikan biyografik drama filmi. Kai Bird ve
Martin J. Sherwin tarafından yazılan J. Robert Oppenheimer'ın biyografisi olan
American Prometheus'a dayanmaktadır. Film, Syncopy Inc. ve Atlas
Entertainment'ın ortak yapımıdır; Nolan, filmin yapımcılığını Emma Thomas ve
Charles Roven ile birlikte yaptı. Cillian Murphy, ilk nükleer silahları
geliştiren II. Dünya Savaşı girişimi olan Manhattan Projesi'ndeki rolüyle
"ilk nükleer bombanın babası" olarak kabul edilen teorik fizikçi
Oppenheimer'ı canlandırıyor.
Filmin 21 Temmuz 2023'te Universal Pictures tarafından
sinemalarda gösterime sokulması planlanıyor. Bu, Nolan'ın Akıl Defteri'nden
(2000) bu yana, stüdyonun eşzamanlı sinema ve HBO Max yayın programından
kaynaklanan anlaşmazlıklar nedeniyle Warner Bros. Pictures tarafından
dağıtılmayan ilk filmidir.
Film, atom bombasının icadına yol açan Manhattan
Projesi'ni yürüten bilim adamı J. Robert Oppenheimer'ı konu ediyor.
Oyuncular
• Cillian Murphy - J. Robert
Oppenheimer[1]
• Gary
Oldman - Harry S. Truman
• Emily
Blunt - Katherine "Kitty" Oppenheimer[2]
• Matt
Damon - Leslie Groves[3]
• Robert
Downey Jr. - Lewis Strauss[3]
• Florence
Pugh - Jean Tatlock[4]
• Rami
Malek[4]
• Casey
Affleck[5]
• Benny
Safdie - Edward Teller[4]
• Josh
Hartnett - Ernest Lawrence[6]
• Dane
DeHaan[7]
• Jack
Quaid[8]
• Matthew
Modine[9]
• Dylan
Arnold - Frank Oppenheimer[10]
• Olli
Haaskivi[10]
• Alden
Ehrenreich[11]
• David
Krumholtz[11]
• Michael
Angarano - Robert Serber[6]
• Kenneth
Branagh[12]
• David
Dastmalchian[13]
• Jason
Clarke[14]
• Louise
Lombard[15]
• Scott
Grimes[16]
• Christopher
Denham[16]
• James
D’Arcy[17]
Yapım
Gelişim
Yazar, yönetmen ve
yapımcı Christopher Nolan
Aralık 2020'de Warner Bros. Pictures, COVID-19
pandemisinin film endüstrisi üzerindeki etkisi nedeniyle 2021 filmlerini
sinemalarda ve HBO Max'te aynı anda yayınlamayı planladığını duyurdu. Uykusuz
(2002) ile başlayan filmlerinin her birinde stüdyoyla ortak olan Christopher
Nolan, karara inanmadığını dile getirdi.[18] Ocak 2021'de basında çıkan
haberlerde, Nolan'ın bir sonraki filminin Warner Bros. tarafından finanse
edilmeyen veya dağıtılmayan ilk film olma olasılığından bahsedildi.[19] Nolan
daha önce stüdyonun Wonder Woman 1984 (2020) filmini aynı anda yayınlama
kararını desteklemiş, bu durumun düzgün bir şekilde ele alındığını düşündüğünü,
ancak filmi Tenet'in ertelenen gösterimiyle ilgili herhangi bir tartışmanın
dışında tutulduğunu belirtmişti.[20][21]
Eylül 2021'de Nolan'ın II. Dünya Savaşı sırasında atom
bombasının yaratıcısı J. Robert Oppenheimer hakkında bir biyografik set
yöneteceği ve başrol için Cillian Murphy ile müzakerelerde bulunacağı
bildirildi.[22] Nolan, Warner Bros. ile olan gergin ilişkisi nedeniyle Sony
Pictures, Universal Pictures, Paramount Pictures ve Apple Studios dahil olmak
üzere film için birden fazla stüdyoya başvurdu, ancak onlarla tekrar çalışma
seçeneği hala mevcuttu.[23][24] 14 Eylül'de Universal'ın filmi dağıtacağı ve
prodüksiyonun 2022'nin ilk çeyreğinde başlayacağı açıklandı.[25] Nolan'ın
taleplerinden bazıları 100 milyon dolarlık bir yapım bütçesi ve eşit bir
pazarlama bütçesi, en az 100 günlük bir tiyatro penceresi, filmin ilk dolar
brütünün yüzde 20'si ve filmin yayınlanmasından önceki ve sonraki üç haftalık
bir süreyi içeriyordu.[24]
Oyuncu Seçimi
Oppenheimer, Nolan ve Murphy arasındaki altıncı ve
ikincisinin başrolde yer aldığı ilk işbirliğini işaret ediyor. Oyuncu, role
hazırlanmak için Oppenheimer'ın hayatı hakkında "çok fazla okuma"
olarak özetlediği şeyi yaptı.[26] Ekim 2021'de Murphy ve Emily Blunt'un rol
alacağı doğrulandı.[1][2] 2021'in sonunda kadroya Matt Damon, Robert Downey
Jr.,[3] Florence Pugh, Rami Malek ve Benny Safdie eklendi.[4] 2022'nin
başlarında Josh Hartnett,[27] Dane DeHaan,[7] Jack Quaid,[8] Matthew Modine,[9]
Dylan Arnold, Olli Haaskivi,[10] Alden Ehrenreich, David Krumholtz,[11] Michael
Angarano ve Kenneth Branagh kadroya katıldı.[12]
Çekimler
Ön prodüksiyon Ocak 2022'ye kadar New Mexico'da devam ediyordu;
burada Santa Fe ve Los Alamos'ta yerel sakinleri, askeri personeli ve bilim
adamlarını oynamak için seçmelere katılmak üzere iki günlük bir seçme çağrısı
yapıldı.[28][29] Şubat ayında başka bir seçme çağrısı yapıldı.[30] Hoyte van
Hoytema'nın görüntü yönetmeni olarak görev yaptığı çekimler, Şubat 2022'nin
sonlarında başladı.[11] Film, IMAX 65mm ve 65mm geniş formatlı filmin bir
kombinasyonunu kullanıyor.[1] Aynı zamanda IMAX siyah beyaz analog
fotoğrafçılıkta bölümler çeken ilk filmdir.[31]
Post prodüksiyon sırasında, kurgu Jennifer Lame
tarafından tamamlanacak ve müzikleri Ludwig Göransson besteleyecek.[1]
Yayımlanma
Oppenheimer'ın 21 Temmuz 2023'te Universal Pictures
tarafından IMAX, 70mm, 35mm ve 65mm geniş formatta piyasaya sürülmesi
planlanıyor.[1][32] Filmin bütçesini ve pazarlama maliyetlerini göz önünde
bulunduran Variety, filmin kâr elde etmesi için dünya çapında en az 400 milyon
dolar hasılat elde etmesi gerektiğini söylüyor.[33]
YUKARDA NELER OLUYOR
Bazı doğa olayları o kadar ender ki, bırakın canlı canlı tanıklık etmeyi, muhtemelen onların fotoğraflarını dahi hiç görmediniz. Hatta öyle ki, bilim insanları bile uzunca bir süre varlıklarından emin olamadılar. Bir dedikodudan ibarettiler! Böyle bir şeyi gördüğünüzü arkadaşlarınıza anlattığınızda, hiçbiri size inanmazdı…
LOOMING ve FATA MORGANA
Tabii bir de gördüğümüzü sandıklarımız var! Uçan bir gemi… Denizin üzerinde havada duruyor! Bu nasıl mümkün olabilir ki? Bu gemi aslında tabii ki de hava durmuyor. Şartlar uygun olduğunda atmosferik kırılmalar öyle bir şekilde gerçekleşiyor ki, gemi olduğu yerden daha yüksek görünüyor. Bu yüzden gemiyi, denizin üzerinde değil de havada duruyor gibi algılıyoruz. Buna ‘looming’ deniyor.
Bir de şöyle bir durum var. Bunda da gemi denizin içinde gibi! Bu olay aslında diğerinden farklı. Aslında bunun ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Hani çöllerde görülen serap… Bir öncekinden farkı, nesnenin birden çok görüntüsünün olması ve şeklen bozulmaya maruz kalması. Buna ‘Fata Morgana’ deniyor ve çoğunlukla ya soğuk kutup bölgelerine yakın yerlerde ya da sıcak çöl gibi bölgelerde daha sık görünüyor. Eh yani, bir çeşit serap sonuçta!
Genellikle bu looming, fata morgana sanılıyor. Artık hangisi nedir biliyorsunuz
Bunun gibi daha pek çok ilginç olaylar var: Red Sprites, ışık sütunları, sıradışı gökkuşakları, ışıldayan bulutlar, haleler, ve tabiki bol miktarda flashlar, green flashlar.
RED SPRITES
Bunlardan biri ‘red sprites’. İlk raporlar taa 1886’lara kadar gidiyor. Nobel ödüllü C.R.T Wilson 1925’de teorik olarak atmosferin üst katmanlarında ilginç bir elektrik boşalması olması gerektiğini öngörmüş. Tıpkı yıldırım gibi ama çok daha yükseklerde. Hatta 1956’da da buna tanıklık ettiğini bile söylemiş. Hadi bakalım! Nobel ödüllü birisi, hem teorisini yapmış hem de gördüğünü iddia ediyor. Ama hani fotoğraf? Hani kanıt?
İşte o kanıt Minnesota Üniversitesi tarafından ilk rapordan ancak tam 103 sene sonra 1989’da geliyor! Çok yakın bir geçmiş bu. Bugün ‘red sprite’ların atmosferin üst katmanlarında, mezosferde gerçekleşen elektrik boşalmaları olduğunu biliyoruz. Dev fırtına bulutlarının, cumulonimbus’ların üzerinde gerçekleşiyor. Fakat her fırtına bulutunda da olmuyor. Hatta çoğunda yok. Çok da yükseklerde, bulutların üzerinde olduklarından, haliyle aslında bunları yerden değil, yukarıdan görmek daha kolay! Tabii öyle kolay olsaydı… Çünkü hem çok ender gerçekleşiyorlar hem de çok hızlı gerçekleşiyorlar. Onu bulması bile bir mesele. Bulsanız da fotoğrafını çekmesi mesele! Fakat 2019’da önemli bir gelişme yaşandı. Saniyede 100.000 kare çeken bir kamera ile ‘red sprite’lar yakalandı. İşte o görüntüler.
Tabii bu görüntüler onları anlamak konusunda faydalı olsa da, aslında oluşma mekanizmaları hala tam olarak anlaşılabilmiş değil. Bilim dünyasında bir soru işareti olarak duruyorlar…
IŞIK SÜTUNLARI
Tabii öte yandan o kadar da ender olmayan, ama yine çoğumuzun hiç görmediği başka şeyler de var. Kışın kapıyı açıp dışarı çıksanız ve şöyle bir manzarayla karşılaşsanız, ne düşünürdünüz? Eyvah uzaylılar geldi! Hem de arka bahçeye inmişler! Tabii bu doğru olsaydı bu listede en ender o olurdu sanırım Bunlar aslında ‘ışık sütunları’ (light pillars). Bu öyle tepeye doğru çıktığı görünen ışıklar da aslında şehirdeki bildiğimiz ışıklandırmalar. Sokak lambası, ev ışığı falan yani… Bu ışıklar havadaki bazı özel buz kristalleri sayesinde gökyüzünde öyle bir ilerliyor ki, sanki birisi gökyüzüne adeta devasa, renkli fenerler tutmuş gibi!
Üstelik bu öyle sadece şehir ışıklarında görülen bir de şey değil. Gün batımlarında güneş üzerinde de görülebiliyor. Buna da güneş sütunları deniyor tabii. Temelde parlak olan herhangi bir kaynağın üzerinde, eğer şartlar da uygunsa görünebilir. Ama en ilgincini sona sakladım. Hadi bakalım en ilginç nerede görünmüş olabilir bir düşünün. Durun göstereyim… Etna yanardağı patlarken, onun üzerinde.
Aslında bu ışık sütunlarını, gökyüzünden düşen buz kristalleri oluşturuyor. Bazen buz kristalleri altıgen bir yapıya sahip oluyorlar. Böyle olduğunda, basık yapılarından ötürü, gökyüzünden düşerken hava direnci nedeniyle neredeyse düz bir şekilde hizalanıyorlar. Yani kristallerden bir buz kulesi oluşuyor. Eğer uzaklarda bir yerlerde parlak bir cisim, bir sokak lambası, güneş, yanardağ… Varsa eğer, oradan çıkan ışınlar, bunlara bir ayna gibi çarpıp sonra gözümüze ulaşıyor. Bu da sanki orada ışıktan bir kule varmış algısını oluşturuyor. Oysa ki orada öyle bir şey yok.
Peki buna ne demeli? ABD’de Rhode Island’da gündoğumu sırasında birileri ışık sütunu yakalamış gibi. Ama tepesinde bir şey var! Sanki ışık, devasa, ışıldayan bir girdaptan aşağıya doğru akıyor. Bu yine altıgen buz kristallerinin oluşturduğu bir yapı. Buna da tanjant arkı, hatta böyle üstte durduğu için de üst tanjant arkı deniyor ve oldukça ender görülüyor.
SIRADIŞI GÖKKUŞAKLARI
Şimdi hepimizin gözünün önünde saklanan bir fenomenden bahsedeceğim. Gökkuşakları. Evet, hepimiz onun ne olduğunu çocukluğumuzdan beri biliyoruz. Newton da beyaz ışığı bir prizmadan geçirdiğinde, onun farklı renklere ayrıldığını gördü. Yani farklı dalga boylarına… En büyük dalga boyu kırmızıdan, sırasıyla en düşük dalga boyu maviye doğru… Fakat gökkuşakları çok karmaşık olabilir. Mesela hiç düşündünüz mü, kırmızı veya mavinin ötesinde ne var? Biz bunu aslında biliyoruz. Elektromanyetik spektrumda, kırmızı ve mavi arası, bizim renk olarak adlandırdığımız şeyler, aslında küçücük bir görsel bölge. Kırmızının ötesinde kızılöte var. Mavinin ötesinde, moröte. Peki kızılöte ve moröte, gökkuşaklarında da var mı?
Evet var… O gökkuşağının içeriye ve dışarıya doğru uzanan kısmı aslında devam ediyor. Onu sadece bizim gözlerimiz görmüyor. Bu dalgaboylarını görebilen bir kamera kullanacak olsaydık, işte bunu görebilirdik.
Lakin gökkuşaklarının ilginçliği burada bitmiyor. Bunu görmüş olabilirsiniz! Eğer gördüyseniz bana yorumlarda söyleyin. İkincil gökkuşağından bahsediyorum. Eğer şanslıysanız bunu görmüş olmalısınız. Şanslı diyorum çünkü ender olmasının yanında bu ikincil kuşak birincil kuşağın yarısından daha az bir parlaklığa sahip. Birincil kuşağın etrafında, onu sarmalayacak bir şekilde oluşuyor.
Bu arada bir şey dikkatinizi çekti mi? Geri dönüp şu ikincil gökkuşağına bir yakından bakın. Evet! Renkler ters! Gözümüzün önünde ne detaylar saklanıyor bazen. Bazen bakıyoruz, geçiyoruz. Bazen bakıyoruz, güzelliği görüyoruz. Bazense hem güzelliği görüyor, hem de detaylarını takdir ediyoruz.
Çok çok daha ender, üçüncü kuşağın da oluştuğu biliniyor. Şimdi göstereceğim görsele iyi bakın. Kaç tane kuşak saydınız? Ohoooo… Çok var. Böyle sonsuza kadar gidiyor mu o zaman, derseniz eğer. Tongaya düştünüz demektir. Az önce bahsettiğim ikincil kuşak, hatırlayın, birincilin etrafını sarıyordu. Birincil kuşaklar 42 derece açıyla gökyüzünde bulunurlarken, ikinciller 52 dereceyle bulunur. Yani araları epey bir açıktır. Burada ise başka işler dönüyor.
Bir de böyle aralarda görünenler var. Belirgin bir şekilde merkezi iki gökkuşağıyla örtüşmüyor. Bu da, aslında onun önce su gibi parlak bir zeminden yansıdığını, oradan su damlacıklarına çarparak gökkuşağı oluşturduğunu gösteriyor. Bu nedenle de yansıma gökkuşağı olarak adlandırılıyor.
Bunun adı supernumerary rainbow, aynı zamanda stacker rainbow yani istiflenmiş gökkuşağı olarak da biliniyor. Oluşumlarındaki farklılığı klasik olarak açıklamak zor. Işığın dalga doğasından gelen, girişimler nedeniyle gerçekleşiyor.
Tabii onca farklı gökkuşağından bahsetmişken, daha önce içinizden görenler, ne zaman tam gökkuşaklarından bahsedeceğimi bekliyor biliyorum! İşte size tam bir gökkuşağı. Aslında teorik olarak tüm gökkuşakları tam bir çember oluşturuyor. Gökkuşaklarının merkezi, güneşin tam karşı konumunda kaldığı için, güneş ufka yaklaştıkça, gökkuşağının görünen üst kısmı da artıyor. İşte tam olarak bu yüzden tam gökkuşakları yüksek yerlerden, özellikle uçaklardan görüntüleniyor.
IŞILDAYAN BULUTLAR
Gel gelelim, gökkuşaklarıyla ilgili en çok beğendiğim şeylerden birine. Aslında gökkuşağı değil bu göstereceğim ama renkleri nedeniyle onu andırıyor. İsmini de oradan alıyor, iridescent, yani ışıldayan, renkler saçan…
İşte karşınızda Irisdescent Pileus bulutları… Adeta gökkuşağını bulutlara giydirmiş gibiler, öyle değil mi? Aslında bunun bir benzerini yerde görmek mümkün. Hani sokakta halı falan yıkandığında ya da arabadan köpüklü sular aktığında yerde görünen o renkli sabunlu su var ya… İşte bu da onun gibi. Özellikle havadaki küçük su tanecikleri ya da küçük buz kristalleri tarafından oluşturuluyor. Birbirinden bağımsız bu tanecikler, ışığı birbirinden bağımsız olarak kırarak, bulutlar üzerinde dalgalı renk desenleri oluşturuyor. Ayrıca buradaki gibi Nacerous bulutları üzerinde de sıkça görülüyorlar.
HALE
Peki bu su ya da buz tanecikleri küçük değil de büyük olursa ne olur? O zaman da haleler oluşur. Muhtemelen bunu görenlerimizin sayısı diğerlerinden çoktur, çünkü çok daha yaygın gerçekleşiyor. Özellikle Ay’ın etrafında oluşan haleler oldukça meşhur. Birçok fotoğrafçı, bunları çekebilmek için yarışıyor. Tabii bunların da farklı çeşnileri var. 22 derece hale ve 46 derece hale. 22 derece olan çok daha yaygın. Her ikisinden de aslında yine altıgen buz kristalleri sorumlu. Bu sefer ışık sütunlarındaki gibi dikey bir hizalanma yok, rastgele dağılmış haldeler. Bu spesifik derecelerde olması da yine zaten altıgen yapı ve kırılmalarla alakalı. Fakat böyle anlatması görmesi basit olaylar olsa da, bu 22 derece haleyi oluşturan altıgen kristallerin tam olarak nasıl bir dizilimde bunu sağladığı hala akademik bir tartışma konusu.
Işığın doğasını hep merak ettik, hep inceledik. Bir o kadar da gözümüzün önündeydi! Ama hala bazı şeyleri, hatta basit görünen bazı şeyleri açıklamakta çok zorlanabiliyoruz. Bu tabii ki bilimin yetersizliğinde falan değil Tam aksine, basit gördüğümüz bazı şeylerin aslında ne kadar kompleks olduğunda.
GREEN FLASH
Gün batımını izlemeyi kim sevmez mesela. Güneş ufka yaklaştıkça, dünyanın küreselliğinden dolayı Güneş ışınları daha kalın bir atmosfer tabakasından geçmek zorunda kalır. E gökyüzü neden mavi? Çünkü mavi ışık, kırmızıya göre daha kolay kırılıyor, dağılıyor. Atmosferin kalınlığı artınca ne oluyor, daha çok mavi kırılıyor, Güneş’e geriye kırmızı ışık kalıyor haliyle. Hep izliyoruz işte. Bir gün doğumu, bir gün batımı.
Fakat yakın zamanlara kadar bir nevi efsane olan bir olay vardı. Yeşil parlama! Bazı kişiler gün batımında güneşte yeşil bir parlama olduğunu iddia ediyordu. E sürekli bakıyoruz bakıyoruz, görmüyoruz! Ya bir gidin işinize kardeşim! Olsa biz görmez miyiz!
Tabii bu da en nihayetinde kaydedildi. Öyle ki, belirli şartlar sağlandığında çok kısa bir süreliğinde Güneş’in üzerinde yeşil bir parıltı görülüyor. Bu durum elbette yine ışığın atmosferden geçerken kırılmasından, farklı renklere ayrılmasından kaynaklanıyor. Fakat orada oldukça karmaşık bir geometri işlediğini söylemem gerek! Bilim insanları burada gerçekleşen geometriyi ve fiziği çözmek için oldukça büyük bir uğraş vermişler.
Birçok büyüleyici doğa olayı, üstelik çoğu gözümüzün önünde. Bazıları altın kadar ender, bazıları ise alüminyum kadar yaygın. Fakat onlara doğru gözle bakamadığımızda, hepsi öylesine etrafta olup biten bir takım şeylerden ibaretler. Oysa ki onları ‘görebildiğimizde’ ve ‘anlayabildiğimizde’ dünya ne kadar da büyüleyici bir yer… BY B.Ö.
12 Temmuz 2023 Çarşamba
Elektrikli Otomobiller: Sessiz Devrimin Yolculuğu
Elektrikli otomobiller, geleneksel içten yanmalı motorlara sahip olan araçlardan farklı olarak elektrik enerjisi ile çalışan otomobillerdir. Bu otomobillerde, bir veya birden fazla elektrik motoru aracın hareketini sağlamak için kullanılır. Elektrikli otomobillerde genellikle batarya paketleri kullanılır ve bu bataryalar araç içerisinde veya dışında bulunabilir.
Elektrikli otomobillerin pek çok avantajı vardır. İlk olarak, çevre dostudurlar çünkü elektrik enerjisi kullanarak çalışırlar ve bu nedenle sıfır emisyonlu veya düşük emisyonlu araçlardır. Bu, hava kirliliğinin azalmasına ve iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunurlar. Ayrıca, elektrikli otomobiller daha sessiz çalışır, düşük maliyetli enerji sağlar ve enerji verimlilikleri daha yüksektir.
Ancak, elektrikli otomobillerin bazı zorlukları da vardır. En önemli zorluk, şarj altyapısının henüz tam olarak gelişmemiş olmasıdır. Elektrikli otomobillerin şarj süresi, geleneksel yakıtlı araçların yakıt dolum süresine kıyasla daha uzun olabilir. Ayrıca, batarya teknolojisi henüz tam olarak mükemmelleşmediği için, elektrikli otomobillerin menzili sınırlı olabilir.
Son yıllarda elektrikli otomobillerin popülaritesi hızla artmaktadır ve birçok otomobil üreticisi elektrikli modeller sunmaktadır. Batarya teknolojisindeki gelişmeler, şarj altyapısının genişlemesi ve hükümetlerin teşvikleriyle birlikte elektrikli otomobillerin kullanımı daha da yaygınlaşacaktır. Bu da daha temiz ve sürdürülebilir bir ulaşım sistemine doğru bir geçişi teşvik edecektir.
GELECEK BUMU ???
Evet, elektrikli otomobillerin gelecekte önemli bir rol oynaması beklenmektedir. Geleneksel içten yanmalı motorlara sahip araçlar, çevresel sorunlar ve enerji kaynaklarının sınırlılığı gibi nedenlerle eleştirilmekte ve yerini elektrikli otomobillere bırakacak bir geçiş süreci yaşanmaktadır.
Elektrikli otomobillerin gelişimi, çevresel faktörlerin yanı sıra teknolojik gelişmeler ve düşen batarya maliyetleriyle de desteklenmektedir. Batarya teknolojisi hızla ilerlemekte, enerji depolama kapasitesi artmakta ve maliyetler düşmektedir. Ayrıca, hükümetler ve otomobil üreticileri tarafından teşvik edilen ve desteklenen elektrikli araç altyapısının geliştirilmesiyle birlikte şarj istasyonlarının sayısı artmaktadır.
Özellikle iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularının önem kazanmasıyla birlikte, pek çok ülke ve şirket, elektrikli otomobillerin kullanımını teşvik etmektedir. Bazı ülkeler, içten yanmalı motorlu araçların satışını yasaklama veya kısıtlama planları yapmaktadır. Otomobil üreticileri de elektrikli araçların üretimine ve geliştirilmesine büyük yatırımlar yapmaktadır.
Bu nedenlerle, gelecekte elektrikli otomobillerin daha da yaygınlaşması ve geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla daha fazla tercih edilmesi beklenmektedir. Ancak, geçiş sürecinin tamamlanması ve elektrikli otomobillerin tamamen yaygınlaşması biraz zaman alabilir.
SAKINCALARI !!!
İşte bazı önemli noktalar:
Şarj Altyapısı: Elektrikli otomobillerin yaygınlaşması için güçlü bir şarj altyapısının oluşturulması gerekmektedir. Ancak, şu anda hâlâ yeterli sayıda hızlı şarj istasyonu bulunmamaktadır. Bu durum, uzun mesafe seyahatlerinde şarj edilme süresinin uzamasına ve kullanıcıların endişelenmesine neden olabilir.
Menzil Sınırlamaları: Elektrikli otomobillerin menzili, geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla daha sınırlı olabilir. Yüksek performanslı elektrikli otomobillerin menzili düşük olabilirken, uzun menzilli elektrikli araçlar da genellikle daha yüksek fiyatlarla gelir. Bu durum, uzun yolculuklar veya az gelişmiş şarj altyapısı olan bölgelerde kullanıcıların endişelenmesine neden olabilir.
Batarya Ömrü ve Geri Dönüşümü: Elektrikli otomobillerde kullanılan bataryaların ömrü sınırlıdır. Bataryaların ömrü boyunca performansı azalır ve nihayetinde değiştirilmeleri gerekebilir. Bataryaların geri dönüşümü de önemlidir, çünkü içerdikleri nadir metaller ve diğer maddelerin doğru şekilde geri dönüştürülmesi gerekmektedir.
Maliyet: Elektrikli otomobiller genellikle geleneksel içten yanmalı motorlu araçlardan daha yüksek maliyetlidir. Bu, satın alma maliyeti, batarya maliyeti ve bakım maliyetleri gibi faktörlerle ilgilidir. Ancak, batarya maliyetlerinin düşmesi ve teşviklerin artmasıyla birlikte bu fark zamanla azalmaktadır.
Enerji Kaynakları: Elektrikli otomobillerin çevre dostu olması, enerji kaynaklarının da çevre dostu olması gerektiği anlamına gelmez. Elektrikli otomobillerin enerji gereksinimlerinin büyük bir kısmı fosil yakıtlara dayalı elektrik üretiminden karşılanmaktadır. Ancak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artmasıyla birlikte bu sorun azaltılabilir.
Bu sakıncalar, elektrikli otomobillerin yaygınlaşması ve geliştirilmesi sürecinde dikkate alınması gereken önemli noktalardır. Ancak, teknolojik gelişmeler, şarj altyapısının genişlemesi ve hükümet teşvikleriyle birlikte bu sorunların çözülmesi beklenmektedir. İMZA Y.Z.
25 Ocak 2011 Salı
Kaçak Telefon Furyası
Autodesk 3ds Max 2010 full tek link ve alternatif indir
Autodesk 3ds Max 2010 full tek link ve alternatif indir
Autodesk 3ds Max 2010 Full Tek Link
Not Daha önce tek link .rar indirenler :Arkadaşlar CD içinde bulunan root dizinde MID.txt dosyasında şöyle bir satır var
Part Number: XXXXX-05ZS01-P501E
buradaki XXXXX (5 haneli) ilk rakam topluluğunu part number kısmına yazıp seriali 666-69696969 kullanabilirsiniz…
Yeri gelmişken çıkabilecek bir hata daha var;Eğer CD1_ label insert cd1 gibi bir zımbırtı hatası çıkarsa o zaman 32 yada 64 bit kullanıyorsanız 32 yazıp cd içeriğini aratın o klasör içinde 3dsMaxDesign2010_32-bit.exe yada 3dsMaxDesign2010_64-bit.exe ile kurulum yapın.Serial numaranin altinda key istemektedir eğer ondan sorun yaşiyorsunuz key numarası da bu: 128B1
altdaki first name, last name doldurmayı da unutmayın.
Önemli Not:Bu hatayı alan arkadaşlar “error 1311 source file nt found. c:\users\ismail\app data\local\temp\wz 153c\32 bit\asr.cab. verify that the file exists and that … ” indirdiğiniz rar dosyasının içinde 32bit klasörü mevcuttur içinde asr.cab dosyası mevcut dosyayı eksik olan yere kopyalayarak çözüme ulaşabilirsiniz veya microsoftun destek sayfasında ki çözüm yöntemini deneyebilirsiniz.
Çözüm: http://support.microsoft.com/kb/299774
Tek link hatalı olduğu için yeni 3 part halinde sunulmuştur.
Linkler defalarca indirilip kontrol edilmiştir.Partlarda problem yoktur!
Download:
http://hotfile.com/dl/32285539/5a54e13/WarezBul.Com_3ds_max_full.part1.rar.html
http://hotfile.com/dl/32286678/68c1606/WarezBul.Com_3ds_max_full.part2.rar.html
http://hotfile.com/dl/32287792/7f0ad90/WarezBul.Com_3ds_max_full.part3.rar.html
7 Ekim 2010 Perşembe
Pazar Bir Ticaret Masalı -2008 Yerli DvDRip
http://www.imdb.com/title/tt1286165/
Tür : Komedi / Dram / Suç
Gösterim Tarihi : 10 Nisan 2009
Yönetmen : Ben Hopkins
Senaryo : Ben Hopkins
Görüntü Yönetmeni : Konstantin Kröning
Müzik : Cihan Sezer
Yapım : 2008, Türkiye
Oyuncular
Tayanç Ayaydın (Mihram) , Genco Erkal (Fazıl) , Melih Düzenli , Hakan Şahin (Mustafa) , Şenay Aydın (Elif)
Konu
90’lı yılların başında Doğu’da bir şehir. Doğuştan ufak bir tüccar olan Mihram, ne istenirse onu bulmasıyla nam salmıştır. Büyük işler bağlamak için birçok fikri vardır ama bu fikirleri hayata geçirecek sermayeye sahip değildir.
Yöreye yerleştirilen telefon vericilerini gördüğünden beri aklını cep telefonu satan bir dükkan açmakla bozmuştur. Bir gün, kasabadaki dispansere ilaç taşıyan kamyonun soyulması üzerine çaresiz kalan hekim Mihram'dan karaborsa ilaç bulmasını ister. İlaç acilen çocuklar için gereklidir.
Mihram bu durumu hayatını nihayet değiştirebileceği bir fırsat olarak görür. Kamu parasıyla kumar oynayacak, ona bu süreçte eşlik edecek amcası Fazıl’ın yaşadığı Nahçivan’a kaçakçılık yapacaktır. Eğer kaybederse toplumdan dışlanacağının farkındadır, ama kazanırsa hayal ettiği işi kuracak kızına ve karnı burnunda karısına daha iyi bir gelecek hazırlayacaktır.
Ancak Mihram iki şeyi hesaba katamaz: Mihram’ın attığı her adımı dikkatle izleyen ve “Ay’ın ışığını nereden aldığını” öğrenmeye fazlasıyla meraklı olan yerel mafyayı; bir de gittikçe daha fazla değişen bir pazarın acımasız kanunlarını. Arz ve talep…
En İyi Fİlm dahil 4 dalda Altın Portakal Ödülü sahibi Pazar: Bir Ticaret Masalı, kapitalist öğretinin egemen olduğu dünya ticaretinin küçük bir halkasını tasvir ederken, yoksulluğun ve köşe dönücü zihniyetin bireyi değer erozyonuna uğratmasını, vicdanını yok etmesini ele alır. Mihram'ın serüveni aşık geleneğini andıracak biçimde türkülerle, şarkılarla anlatılan bir ticaret masalıdır.
http://hotfile.com/dl/59513308/0566474/PAZARuba.part1.rar.html
http://hotfile.com/dl/59513878/9ecd549/PAZARuba.part2.rar.html
http://hotfile.com/dl/59514465/04bc186/PAZARuba.part3.rar.html
http://hotfile.com/dl/59514997/e63d2bf/PAZARuba.part4.rar.html
http://www.fileserve.com/file/qmTstjk/PAZARuba.part1.rar
http://www.fileserve.com/file/EQBEDwC/PAZARuba.part2.rar
http://www.fileserve.com/file/WZ6wPvN/PAZARuba.part3.rar
http://www.fileserve.com/file/bVa5Thn/PAZARuba.part4.rar
LİNKLER BİRBİRLERİYLE UYUMLUDUR
KARIŞIK İNDİREBİLİRSİNİZ
Re: FULL PROGRAM Eylem - 2010 İstanbul (2010)
Eylem - 2010 İstanbul (2010)1. 2010 İstanbul
2. 2010 İstanbul (İngilizce)
3. 2010 İstanbul (Almanca)
4. 2010 İstanbul (Japonca)
5. 2010 İstanbul (İtalyanca)
6. 2010 İstanbul (Rusca)-
12 Nisan 2010 Pazartesi
LİONEL MESSİ
Barcelona are back on form, and their dynamic Brazilian full-back believes that Messi deserves much of the credit.
2009 FIFA Confederations Cup: Daniel Alves, Brazil v South Africa (PA)
Daniel Alves believes that Lionel Messi should complete a clean sweep of player of the year awards after a impressive 12 months with Barcelona.
The Brazilian believes that his team-mate is the best in the world. Messi helped the Blaugrana to win a unique treble last term and continued to grow in stature.
This season has seen no change in the young Argentine. He has returned to form for Barca and on Tuesday night shone once more, with two goals and an assist against Racing Santander.
“To be the best in the world, you have to be different, and Messi is in every match. We’re hoping he wins all the awards as best player,” Alves was quoted as saying by the club’s official website.
Alves believes that as well as Messi returning to form, the team is also beginning to play like they did at their height last term.
“We’re rediscovering the tone that perhaps we lacked at the beginning. We are improving all the time, which is our aim,” he continued.
“We moved the ball more and created more chances, as well as scoring goals, which is the most important [thing]. The guys up front played very well.”
Lionel Messi
Tam isim Lionel Andrés Messi
Doğum tarihi 24 Haziran 1987
Doğum yeri Rosario, Arjantin
Boy 1,69 m.
Lakap Maradonanın halefi
Kulüp bilgileri Oynadığı Kulüp Barcelona Numarası 19 Pozisyon Ofansif Forvet Alt Yapı 1995 Newell's Old Boys Profesyonel kariyer* 1992–1995
1995-1998
2000- Grandoli
Lionel Messi, 24 Haziran 1987’de Arjantin’in Rosario şehrinde dünyaya gelmiştir. İspanya’nın FC Barcelona Kulübü’nün ve Arjantin Milli Futbol Takımı’nın vazgeçilmez oyuncusudur. 1,69 m boyunda 67 kg ağırlığındadır. Medyada sık sık “Yeni Diego Maradona” olarak nitelendirilmektedir. Maradona’nın kendisi de demeçlerinde Messi için “Maradona’nın Halefi” demiştir. Messi, bir çok futbol analisti tarafından Dünya’nın en iyi genç oyuncusu olarak kabul edilmektedir.
İlk Yılları
Lionel Messi, 1987 yılının 24 Haziran günü doğdu. Antrenörlüğünü Messi’nin babasının yaptığı Grandoli adlı kulüpte top oynamaya başlamıştır. 1995 yılında buradan Newell's Old Boys takımına geçmiştir. 11 yaşındayken doktorlar tarafından büyüme hormonu yetersizliği teşhisi konulmuştur. Bu yıllarda River Plate takımı Messi’yle ilgilense de oldukça yüksek olan tedavi masraflarını karşılayacak güçte olmadığı için vazgeçmek zorunda kalmıştır.
O dönemde Arjantin’de genç yeteneklerini araştıran FC Barcelona Kulübü’nün sportif direktörü Carles Rexach, Messi’nin olağanustu futbol yeteneğini fark etmiş ve Messi'ye tedavi masraflarını karşılamak üzere İspanya’da FC Barcelona Takımı’nın alt yapısında oynamasını teklif etmiştir. Lionel Messi’nin hayatında bir dönem noktası olan bu teklifi ailesi kabul etmiş ve İspanya’ya taşınmışlardır. Kısa bir süre sonra Lionel Messi Barcelona’nın B takımında 30 maçta 37 gol atarak ne kadar büyük bir yetenek olduğunu kanıtlamıştır.
Arjantin 20 Yaş Altı (U-20) Takımı
Messi’ye İspanya Milli Futbol Takımı’nda oynaması teklif edildi ancak Messi bunu reddetti ve doğduğu ülkenin milli takımı için oynamak istediğini söyledi. 2004 Haziran ayında ilk kez bir dostluk maçında, Paraguay Milli Futbol Takımı’na karşı, Arjantin 20 Yaş Altı (U-20) Takımı formasını giydi.
2005 Haziran ayında Hollanda’da düzenlenen Dünya Gençler Futbol Şampiyonası’nda Arjantin 20 Yaş Altı (U-20) Takımı’yla şampiyonluk sevincini yaşadı. Bu turnuvada attığı 6 golle turnuvanın en skorer oyuncusu seçilerek altın ayakkabı ve en iyi oyuncusu seçilerek de altın top ödüllerini aldı. Bu başarısından sonra 27 Haziran’da 150 milyon € (Avro) karşılığında Barcelona ile 2010 yılına kadar bir sözleşme imzaladı. (Bu para,takım arkadaşı Ronaldinho’nun aldığı ücretten 30 Milyon € daha fazladır.)
Arjantin Milli Futbol Takımı
tarafından Arjantin Milli Takımı’na davet edilmiştir. Milli takımdaki ilk resmi maçında İlk kez 4 Ağustos 2005'te Arjantin Milli Takımı teknik direktörü José PekermanMacaristan Milli Futbol Takımı’na karşı 63. dakikada oyuna giren Messi, girdikten 40 saniye sonra hakem Markus Merk tarafından rakibine dirsek attığı gerekçesiyle kırmızı kartla oyundan ihraç edilmiştir. Gördüğü kırmızı kartın ardından Messi, sahayı ağlayarak terk etmiştir. Daha sonra 3 Eylül’de Dünya Kupası Elemeleri’nde, Paraguay’a karşı, Arjantin Milli Takımı’nın 1-0 kaybettiği maçta son 8 dakika oyuna girerek ilk resmi maçını tamamlamıştır.
2005-2006 Sezonu
tarafından 25 Eylül 2005’te İspanya vatandaşlığına kabul edilen Messi, artık La Liga’da bir İspanyol vatandaşı olarak Barcelona formasıyla mücadele edebilecekti. Zira Barcelona kulübünün Avrupa Birliği vatandaşı olmayan futbolcu kontenjanı dolmuştu ve Messi oynayamayacaktı. İlk Şampiyonlar Ligi maçında İtalya’nın Udinese takımına karşı 27 Eylül 2005 tarihinde forma giydi. Aralık ayında İtalyan spor gazetesi TuttosportWayne Rooney, Lukas Podolski, ve Cristiano Ronaldo ile birlikte 2005 yılının en iyi 21 yaş altı genç oyuncusu seçildi.
Messi daha sonra 2005-2006 sezonu boyunca La Liga’da ve Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde Barcelona formasıyla gösterdiği performansla gerek Avrupa’daki futbol severlerin gerekse Barcelona taraftarlarının sevgilisi haline geldi.Bu yıllardan sonra artık Maradona'nın veliahtı olabileceğinin ipuçlarını gösterdi.En önemli özelliği ise topa olağanüstü bir şekilde hakim olması ve 1e 1 mücadelelerdeki başarısıdır
2006-2007 Sezonu
Hem İspanya Ligi La Liga’da Real Madrid takımına karşı oynadıkları maçta Dünya’nın en iyi defans oyuncusu olarak kabul edilen Fabio Cannavaro’ya karşı gösterdiği başarılı performans ve attığı çalımlarla hem de Şampiyonlar Ligi’nde Chelsea takımına karşı oynadığı başarılı futboluyla ne kadar yetenekli ve gelecek vadeden bir oyuncu olduğunu tekrar kanıtlamış oldu. Aynı zamanda Şampiyonlar Ligi’nde eleme grubu son maçında Werder Bremen’e karşı 89. dakikada beraberlik golünü atarak takımının bir üst tura çıkmasında büyük rol oynamıştır.Nisan ayında Getafe karşında 5 kişiyi çalımlayarak attığı gol Maradona'nın veliahtı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bir ara bazı gazetelerde İtalya’nın İnter Milan kulübüne astronomik bir rakamla transfer olacağı söylentileri çıksa da resmi bir açıklama yapılmadı.
İstatiktikleri
Barcelona Takımındaki Performansı:
- 2004-05 sezonu 9 maçta 1 GOL
- 2005-06 sezonu 25 maçta 9 GOL
- 2006-07 sezonu 19 maçta 14 GOL